Türkiye'deki Darüşşifalar

Şifâhane ve tıp medresesi olarak 1217’de yapılan külliyeden günümüze sâdece şifâhâne ulaşmıştır. Taç kapının sağındaki eyvanda Sultan Birinci İzzeddîn Keykavus’un türbesi vardır. Kırmızı tuğladan yapılmış olan taç kapı firuze, mor ve beyaz çinilerle süslenmiştir. Dünyânın ilk akıl hastânesi kabul edilir. İçerisi mavi siyah çinilerle süslenmiştir.


İlhanlı döneminden günümüze ulaşan tek eserdir. İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve hanımı Uduz Hatun adına Anber Bin Abdullah tarafından 1308-1309 yılında yaptırılmıştır. Yapının özellikle ön cephesi sanat bakımından çok değerlidir.


Kayseri Tıbbiyesi, Selçuklu Sultanı Gevher Nesibe’nin vasiyeti üzerine, Ağabeyi Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1206 yılında yapılmıştır.


Haseki Külliyesinin en özgün ve Osmanlı mimari tarihinde eşi olmayan yapısı darüşşifadır. Bu yapı, kubbe ile örtülü bu mekanlardan oluşan bir kompozisyonun ulaşabileceği esnekliğin ve Sinan’ın mekan düzenleme dehasının en güçlü örneğidir.


Osmanlı Devleti’nin ilk hastanesi olarak kabul edilir. Yıldırım Külliyesinin bir parçası olan Dârüşşifâ, 1390 yılında, Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır.


Dârüşşifa 1228–29 yıllarında Ahmed Şah'ın eşi ve Erzincan beyi Fahreddin Behramşah’ın kızı olan Turan Melek tarafından Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem Şah adlı bir mimara yaptırılmıştır. Darüşşifa caminin güney duvarına dayanmıştır. Orta bölümü bir ışıklık kubbesi ile örtülmüştür, giriş ile birlikte dört eyvandan oluşur. Darüşşifanın kuzeydoğu köşesinde türbe yer alır.


Fâtih Külliyesi’nin câmii ve medreselerinden sonra, önde gelen birimle­rinden biri de, bir sağlık müessesesi olan dâruşşifâsıdır. Fâtih dâruşşifâsı, fe­tihten sonra İstanbul’da inşâ edilmiş ilk sıhhî müessesedir. Dâruşşifânın mîmârı Sinân-ı Atik’­tir.

Harita Üzerinde Türkiye'deki Darüşşifalar