Arykanda

Finike - Elmalı yolunda ve Finike’den itibaren Toroslar’a doğru 27 km sonra Çatallar’a varılır. Yolun uzun bir bölümü çam ve sedir ağaçları ile kaplıdır ve çok güzel bir manzara vardır.

Arykanda ören yerinin girişine ulaşmak için 6. km. daha gitmek gerekmektedir. Arif köyünden sağa dönülüp toprak yoldan 1 km tırmanarak Arykanda’ya ulaşılır.

Arykanda, arkasını sarp kayalıklı bir tepeye vermiş, son derece etkileyici bir antik kent. Şehir kademe kademe yükselen teraslar üzerinde oturtulmuş. Kalıntılar çam ve sedir ağaçlarının gölgesinde.

Antik kentte yerleşimin M. Ö.2000’li yıllara uzandığı tahmin ediliyor. Ama en eski kalıntılar çanak çömlek ve sikke parçaları ve bu buluntular M. Ö.5. yüzyıla ait.
Arykanda M. Ö.2. yüzyılda 1 oy hakkı ile Lykia birliğinde temsil ediliyor. Bölgede ve Arykanda’da Roma egemenliği M. S.2. yüzyılda başlıyor. Şehir M. S.141 depreminde hasar görüyor.

Rhadiopolis’li Opramoas’ın desteğiyle onarılıyor.240 yılındaki deprem daha büyük hasar yaratıyor. Arykanda halkının 4. yüzyıldan itibaren hristiyanlığın etkisi altına girdiği biliniyor.5. yüzyılda yaşanan depremden sonra halkın büyük bölümü Çatallar köyü yakınlarına göçüyorlar, 7. ve 8. yüzyıldaki Arap saldırılarından korunmak için de çevredeki daha güvenli yerlere dağılıyorlar.

Türklerin bölgede göçen kabileler halinde görülmeleri ise 11. yüzyıla rastlıyor.

Kent bir İngiliz gezgin tarafından 1838 yılında keşfedilmiş.1971’den bu yana da kazı yapılıyor. Kazılar Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğretim üyesi Prof. Cevdet Bayburtluoğlu tarafından yürütülüyor.

Arykanda hem konumu, hem de büyük ölçüde sağlam kalmış yapıları nedeniyle gezmekten çok keyif alınabilecek ören yeri niteliğinde. Yazın en sıcak günlerinde bile rahat nefes almanızı sağlayacak, sizi pek rahatsız etmeyecek havası ve her noktasından görülebilen, tüm vadiyi içine alan pananoromik manzarası cezbedici.

Kente girişte karşılaşacağınız ilk yapı sağdaki hamam. Duvarları ve pencereleri ayakta. Karşı terasta üyük bir bazilikanın kalıntıları görülür. Şehrin sağ yamacı nekropol ve bu kesimde korumaya alınmış büyük bir blok üzerindeki kabartmalar ilgi çekici.

Ama asıl kalıntılar şehrin sol üst kesiminde ve sarp yükselen kayalıkların eteğinde. Devlet agorası burada. Arkasındaki odeon tümüyle ayakta. Odeonun imparator Hadrian zamanında meclis olarak görev yaptığı biliniyor. Odeonun arkasında tiyatro var. Küçük ama çok iyi durumdaki 20 basamaklı tiyatronun merdivenleri arasından kendine yer bulup çıkan ve büyüdükçe tonlarca ağırlıktaki blokları yerinden oynatan çam ağacı görülmeye değer.

Tiyatronun hemen arkasında, sarp kayalıklı yamacın altında 3 oturma sırası bulunan 100 metre uzunluktaki stadyum göze çarpıyor. Stadyum da çok sağlam durumda.