Adana'daki Kültür Turizmi Merkezleri

Misis ile Ceyhan arasında, ovaya hâkim bir tepe üzerindedir. İç Anadolu’dan gelip Gülek Boğazı yoluyla Adana, Misis, Payas ve Antakya’dan geçen tarihi istila ve kervan yolunun üzerinde bulunan kale, dağ kaleleri zincirinin ilk halkasıdır. Adana’da halk arasında Misis yılana, Ceyhan Yel’le, Adana Sel’le gidecektir, diye bir söylenti vardır. Söylentiye göre Yılan Kale’de çok yılan yaşarmış.


Adana-Halep kervan yolu üzerindeki Kurtkulağı Menzilinde bulunan kervansaray, bir Osmanlı menzil handır. Kervansaray bir kale sağlamlığında gayet kalın ve sağlam duvarlara sahiptir. Ceyhan'ın 12 km. güneydoğusunda Kurtkulağı Beldesi'ndedir. Adana Müzesinde bulunan kervansaray kitabesine göre eser 1659'da Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmış olup, mimarı Mehmed Ağa'dır.


Misis bölgesinde yapılan kazılarda, Osmanlı, Bizans, Arap ve Roma çağlarına ağıt kültür katlarına rastlanmış, ne yazık ki sadece Müzedeki mozaikler ile bir kaç tarihi eser ve eski zamanlara uzanan öyküsü ile Misis Köprüsü günümüze kadar ulaşabilmiştir. Misis Kazıları Misis yöresinde 1956, 1957 ve 1958 yıllarında Prof. Dr. Theodor Helmuth Bosser başkanlığında kazılar yapıldı.


Kozan’ın 22 km kuzeydoğusundadır. M.Ö. 9. asırda Asurlular tarafından yapılmıştır. 795 senesinde Abbasilerin eline geçmiştir. Sonra Ramazanoğulları’nın eline geçmiştir. On dördüncü asırda kullanılmaz olmuştur. Roma ve Bizans devrinde tamir edilmiştir. Justiniaus tamir ettirmiştir. Kozan ilçesinin Dilekkaya (Anabarza) köyü yakınındadır.


Sabancı Camii’nin görkemli manzarası önünde bulunan Taşköprü, Roma İmparatorluğu döneminde İmparator Hadrian tarafından inşa ettirildi. 319 m. uzunluğunda ve 13 m. yüksekliğinde olan köprü, yanlardan ortaya doğru büyüyen 21 yuvarlak kemerden ibarettir. Özellikle köprünün doğu tarafı ilk yapıldığı dönemin özelliklerini korumaktadır. Taşköprü dünyada halâ kullanılabilen en eski köprüdür.


Müze Adana Ceyhan arasındaki tarihi İpek yolu üzerinde, Adana'ya 26 km uzaklıktadır. Müze 1956 yılında Misis Höyüğü'nden çıkan mozaikleri korumak amacıyla kurulmuştur. Bizans devrine ait bir kilisenin zemininde yer alan mozaiklerde Hz. Nuh’un tufan esnasında gemisine aldığı hayvanlar betimlenmiştir. Hayvanların canlı biçimde tasvir edildiği mozaikler, Çukurova mozaik sanatının ne denli ileri olduğunu gösteren örneklerdir.


Adana'nın ve bütün Çukurova'nın tarihi eserlerinin sergilendiği Müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye'nin en eski on müzesinden birisidir. İlk olarak çevredeki sütun, sütun başlıkları ve lahitlerin Polis Dairesinde toplanmasıyla kurulan Müze, Adana'lı Alyanakzade Halil Kamil Bey'in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda, 1928'de Taşköprü'nün başındaki şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camii'nin Medresesi'nde ziyarete açılmıştır.


Haremlik, bütün çabalarını Çukurova'nın Türkleştirilmesi için sarf eden Ramazanoğulları'nın mütevazı beyliğinin en güzel ifâdesi olmasından başka, Mısır'daki Memlûklü konaklarını hatırlatan önemli bir eserdir. Ulu Câminin güneydoğusunda bulunan ve 1983 yılında restore edilen eser, Ramazanoğulları ailesinin konağı idi. "Vakıf sarayı" adıyla da bilinen evin eskiden yanında beyliğin idare merkezi olduğu anlaşılan ve halk arasında "Selamlık" olarak bilinen, fakat günümüzde sâdece kubbeli bir m


Ceyhan-Kozan karayolundan da gözüken Anavarza Kalesine, karayolunun 28. km'sinde yer alan Ayşe Hoca Köyü içinden 4 km doğuya gidilerek geçmiş yıllarda adı Anavarza köyü olan şimdiki adı ile Dilekkaya Köyüne varılarak ulaşılır. Anavarza Kalesi ve üzerinde yer aldığı kaya kütlesi Ceyhan-Kozan yolundan da gözükmektedir. Günümüzde Anavarza olarak bilinen ve söylenen Adana’nın ve tarihi Kilikya’nın bu önemli şehri ve kalesi kayıtlarda ANAZARBA, AYN-ZARBA ve ANAZARBUS gibi isimlerle anılmıştır.

Harita Üzerinde Adana'daki Kültür Turizmi Merkezleri