Bartın'ın Tarihi

Bartın, 1924’te Zonguldak’ın ilçesi, 1991’de ise il olmuştur. M.Ö.3000-2400 yılları arasında Akaların Ege'de Miken Medeniyetini kurmadan önce Batı Anadolu kıyılarına (Samsun,Sinop ve Amasra) yerleşerek Bakır Devri Medeniyetini yerli halka öğrettikleri; iç kesimlerde de Gaskalar ve Hititler'in hakim olduğu savunulmaktadır. Bartın ve Karadeniz'in antik kentlerinden olan Amasra'nın; 4000 yıllık tarihinde,uzun süre ayrı dönemler yaşadıkları, zaman zaman da aynı kaderi paylaştıkları görülmektedir.Bartın'ın ilk sahipleri, M.Ö. 14. Yy'.da Gaskalar ve 13. Yy'.da Hititler'dir. M.Ö. 12. yy. başlarında Bartın Bithinya; Amasra Paphlagonya sınırları içinde yer almış; 12. Yy. sonlarında ise, Bartın Friglerin, Amasra Fenikelilerin eline geçmiştir. Bartın ve çevresi; 7.yy. sonlarında Kimmerlerin, 6.yy'da Lidyalıların, 547 yılında Perslerin, 334 yılında Makedonyalıların, 279 yılında Pontusluların, 64 yılında da Romalıların egemenliğine girmiştir.Bartın, bu dönemleri yaşarken; 12.Yy.'da Fenikelilerin Karadeniz'de oluşturdukları ilk Sayda Kolonilerinden olan Amasra (Sesamos) ve Kurucaşile (Kromna); 9. Yy' da Fenikeliler ve ortakları Karyalılarca terk edilince, yüz yıllık karanlık bir dönem geçirmiş, 7.yy. başlarında İonların soyundan gelme Megaralı göçmenlerin eline geçerek Ion (Milet) Kolonisine katılmıştır. 200 yılı aşan Pers döneminde (M.Ö.547) de bu statüsünü korumuş; Makedonya döneminde (M.Ö.334-279) ise, önce Frigya Satrabı ve Kraliçe Amastris (M.Ö.302-286); daha sonra da Bartın ve Ulus ile birlikte General Eumenes tarafından yönetilmiştir.M.Ö. 12. yy' dan 3. Yy.'a kadar Sesamos adıyla bilinen kent; Makedonya döneminde, Kraliçe Amastris tarafından Şehir Devleti (302-286 )olarak örgütlenerek yönetilince kraliçenin adını aldı. 16 yıllık bu dönemde; Kromna (Kurucaşile-Tekkeönü), Tios (Filyos-Hisarönü) ve Kyteros (Gideros) sitelerinden oluşan Symoikismos Siteler Birliğinin merkezi oldu.Bartın ve çevresi; M.S. 395 yılında Roma-Bizans bölünmesinden sonra Bizans'ın payına düşmüş, 1084-1096 yılları arasında Kutalmış oğlu Süleyman Beyin bölgede kurduğu Türk Emirliğinin, I.Haçlı Seferleri sonrasında da, yeniden Bizans'ın sınırları içinde yer almıştır.M.S.11. yy. sonlarında, Anadolu Selçukluları'nın; 200 yıllık Selçuklu döneminden sonra 1326'da Candaroğulları Beyliği'nin, 1392'den itibaren de Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiştir.Bartın ve Ulus, M.S. 11.Yy' da Türk hakimiyetine girerken; Amasra, Roma döneminde (M.Ö.64-M.S.395) Satraplıkla yönetilen Bitinya-Pontus Eyaletinin Pontus bölümüne Başkent oldu. Bizans (M.S.395-1460) döneminde 1261-1460yılları arasında Ceneviz Kolonisi olarak yönetildi;1460 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. OSMANLI DÖNEMİNDE BARTIN Bartın, Osmanlı Döneminin 1460-1692 yılları arasında Anadolu Beylerbeyliği'ne bağlı Bolu Sancağı sınırları içinde yer aldı. Bolu Sancağı'nın kaldırılmasıyla 1692-1811 yılları arasında Voyvodalıkla yönetilen Bartın, 1811 yılında da Kastamonu Vilayetine bağlı olarak yeniden kurulan Bolu Sancağı'na bağlandı. Bu dönemde ticari potansiyeliyle bölgenin pazar yeri olan ve On iki Divan adını alan Bartın, 1867 yılında ilçe oldu. 1876 yılında da Belediye Teşkilatı kuruldu. CUMHURİYET DÖNEMİNDE BARTIN Bartın, 1920 yılında Mutasarrıflık ve 1924 yılında da il olan Zonguldak'a bağlanmış, 07 Eylül 1991 tarihinde de 28.08.1991 tarih ve 3760 sayılı yasayla il statüsüne kavuşmuştur. Bartın İli'ne bağlı ilçelerden Osmanlı Döneminde ilçe iken Cumhuriyetle birlikte bucak statüsüne düşürülen Amasra; 1987 yılında yeniden, Ulus; 1944 yılında, Kurucaşile; 1957 yılında İlçe olmuştur. Bartın'ın Merkez, Amasra, Ulus ve Kurucaşile olmak üzere 4 ilçesi, Arıt, Kozcağız, Kumluca, Abdipaşa ve Hasankadı beldeleriyle birlikte 268 köyü vardır. Bartın Adının Kaynağı “PARTHENİA”dan Bartın’a dönüşen adın kaynağı “PARTHENİOS” dur. Bartın Irmağının antik çağdaki adı olan Parthenios; Yunan mitolojisinde, Tanrıların Babası OKENAUS’un çocukları olan yüzlerce tanrıdan birisi ve “Sular Tanrısı”dır. “Sular ilahı veya Muhteşem akan su” anlamlarına gelir. Bir başka anlamı da “Genç Kızlar için koro türküleri” veya tanrıça Athena’nın bir sıfatı olan “Genç bakire”... Antik çağda, Parthenios adı verilen Bartın Irmağının kenarında kurulan Bartın Kentinin PARTHENİA adıyla anıldığı ve zamanla Bartın’a dönüştüğü yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Ünlü ozan HOMEROS, İLYADA destanında; Truva kentini korumak için Anadolu’dan gelen cengaverlere Parthenios Irmağı’nın suladığı ülkeden de yiğitlerin katıldığını anlatır. Amasyalı Strabon da bir eserinde yine Parthenios’tan söz eder. Bartın kentini, İ.Ö.14. yy’da Gaskalar sahiplenmiş... Sonra; Hititler, Frigler, İonlar, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Helenler, Pontuslular, Roma ve Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar yurt edinmişler. Tarihi "Paphlagonia" bölgesindeki antik kentlerden; Sesamos (Amasra), Kromna (Kurucaşile) ve Erythinoi (Çakraz) Bartın sınırları içindedir. Antik değerlerin en fazla görüldüğü yer Amasra ilçesidir. Dünyada tek olan Kuşkayası Yol Anıtı, kale ve üzerindeki armalar, Kilise ve Chapel, Bedesten, İnziva mağarası antik kentin görünen yüzleri sayılır. Tiyatro (5000 kişilik), Forum, Şeref yolu, akropol ve nekropol gibi bölümler toprak altındadır.