Ankara Keçiören'in Tarihi

Tarihte Keçiören adının nereden geldiği hakkında beş rivayet bulunmaktadır. Birinci rivayet: Keçiören ismi söylenip yazıldığı gibi “keçi’lerin ören yeri” kelimelerinin birleşmesiyle oluşur. Ankara Keçisi’nin otlak yeridir ve daha önceleri kullanılan tarihi yerleşim yeri anlamında ören kelimesiyle birleşmiştir. İkinci rivayet: Tarihçi Heredot, Pers imparatoru’nun M. Ö. 6. yy da Anadolu’nun içlerine kadar uzanan tarihi kral yolundan bahseder. Doğudan gelen bu yol Ankara’dan da geçer. Ankara’ya geliş istikameti Pursaklar, Keçiören üzerindendir ve Ankara’da yaşayan halk, doğuya ve kuzeye; Bağlum üzerinden batıya gidilen yer anlamında yöresel ağzıyla “geçivermek”,”gidivermek” fiilinin değişimiyle “geçiveren” olarak adlandırılmış ve günümüze Keçiören şeklinde ulaşmıştır. Üçüncü rivayet: Ankara ve Orta Anadolu’nun en güzel keçeleri buralarda dökülürmüş. Keçe dökülen bu yerlere zamanla Keçiören denilmiştir. Dördüncü rivayet: Bilindiği gibi tarihi Ankara şehrinin etrafı dağlarla, meşhur zümrüt yeşili alanlarla kaplıymış ve Ankaralılar bu bağlarda otuzun üzerinde üzüm çeşidi yetiştirirlermiş. Ankara’nın en geç olgunlaşan üzüm çeşitleri burada yetiştiği için “geç veren” bağları denile denile bugünün Keçiören’ine dönüşmüş. Beşinci rivayet: Ankara Mufassal Tahrir Defteri H.867/M. Tarihli kayıtlarda Karye - i Kiçi viran Tabi - i Kasaba olarak geçmektedir. Bu kayıtlar rivayetten öte belgeli bir kayıttır ve eski Türkçede “Kiçi” küçük demektir. Kiçiviran da küçük viran yer anlamındadır. Zamanla dağ Kiçiviran Keçiören’e dönüşmüştür. Ankara tarihi açısından büyük önem taşıyan Ankara’nın ilk kaya mezarları Basınevleri ve Kalaba’dadır. Basın evleri’ndeki mezarlar, kayalar yapı malzemesi olarak alına alına yok olmuş. Kalaba’da ise yine aynı amaçla tahrip edilirken bir kaya mezarı meşhur Keçiören Şelalesi’nin aktığı kaya üzerinde geçmişten geleceğe taşınmıştır. Nahiye Oluşu Tarihi 1200-1300 yıllarına dayanan Keçiören, Kalaba (Galebe), Etlik ve Ovacık Köylerinin arazilerinin gelişmesinden sonra 1936 yılında Bucak (Nahiye) oldu. İlk Nahiye Müdürlüğü görevini Osman Bedrettin Yolga ifa etti. Sonrasında Mehmet Derviş Çiyiltepe, Ahmet Feridun Demir , Nafi Muharremgil, Osman Macit Atay , Suphi Günay ve Hakkı Tataroğlu Nahiye Müdürlüğü yaptı. 1984 Yılında İlçe Oldu Keçiören 1966 yılında Altındağ ilçesine bağlandı, 1984 yılında ilçe oldu. Keçiören’in ilçe belediye sınırları içinde 43 mahallesi olup ayrıca Keçiören ilçesi sınırları içinde kalan Alacaören, Kılıçlar, Gümüşoluk, Kösrelik, Kurusan, Saray, Sarıbeyler köyleri ile Bağlum ve Pursaklar beldeleri de ilçeye bağlandı. ESKİ KEÇİÖREN Keçiören 'in adı Ankara 'nın ünlü keçilerinin otlaklarının olduğu yer olarak tanımlanır. Keçiören gecekondularının ilk görünmeye başladığı 1955'li yıllardan önce son derece temiz havası ve ünlü bağlarıyla adeta bir sayfiye (dinlenme) yeri gibiydi. Orta halli ve zengin Ankaralılar temiz havasından dolayı Keçiören'e gelirlerdi. Evler bahçe içindeydi ve bahçelerde her çeşit meyve ağaçları, kümesler, havuzlar ve kuyular bulunurdu. Insanlar meyvelerini ve sebzelerini yetiştirir, suyunu kuyulardan temin eder, fırınlarda birkaç aile birleşip 10 günlük ekmeğini yapardı. Keçiören 'in özellikle bağları, üzümü ve nefis armudu ünlüydü. Ankara'nın ticaretini elinde bulunduran gayri müslimler de Keçiören'de otururlardı. Ticaretle uğraştıkları için zengindiler ve evleri, bahçeleri temiz ve bakımlıydı. Çok güzel mahalleleri olan gayri müslümler daha sonraları Keçiören'den teker teker ayrılmışlar ve evleri de satılmıştı. Hacı kadın deresi temiz ve berraktı. Bu dere Dutluk, Duvardibi, Kuyubaşı, Ahmet Çavuş ve Mecidiye'nin arka tarafından akardı ve 1955 yıllarına kadar da temizdi. Halk, şimdi Dutluk durağına adını vermiş olan ve büyük dut ağaçlarının bulunduğu yere piknik yapmaya giderdi. Ankara'da bulunan yabancı elçilik mensupları da burada yürüyüş yaparlardı. Çubuk Çayı'nda halı ve kilim yıkanır, akıntının çok olmadığı yerlerde yüzülürdü. Milli Mücadele ve Cumhuriyetin ilk yıllarında pek çok ünlü isim Keçiören'de oturmuştur. Keçiören 'den atla Ulus'a giderler ve atlarını Taşhan'a bağlarlardı. Keçiören eskiden beri bir otel-kent görümündedir. Keçiören ve Bağ Evleri Ankara’nın kuzeyinde, fakat güneyi seyreden Keçiören, tarih boyunca verimli bağ ve bahçeleriyle dikkat çekmiş, bu nedenle 1905 yılında Ankara’nın ilk Ziraat Mektebi, Sultan 2. Abdülhamit tarafından bu arazide kurulmuştur. Konumundan dolayı zamanın ileri gelen Ankaralıları, yazlık evlerini yani “Bağ evleri’ni Keçiören ve Etlikte yapmışlardır. Bu bağ evlerine mayıs aylarında başlayan bağa göç, eylül ayında bağ evlerinde hazırlanan kışlık erzaklarıyla bağdan göç, bir seramoni şeklinde her yıl sürüp gitmekteydi. KEÇİÖREN'DE İKAMET ETMİŞ VE HALEN İKAMET EDEN BAZI ÜNLÜLER; Kazım Özalp, Fevzi Çakmak, Yusuf Akçura, Celal Bayar, Reşit Galip, Ziya Gökalp, Hamdi Aksekili, Hasan Saka, Aka Gündüz, Vehbi Koç, Recep Peker, Cevat Abbas, Hamdullah Suphi Tanrıöver' dir. Keçiören'de hızlı nüfus artışı ve göçlerden nasibini aldı ve Ankara'nın sayfiye görünümü yeri görünümündeyken 1956-1957 yılarından itibaren gecekondular ve apartmanlar yapılmaya başladı 0 zamandan sonra eski havası yavaş yavaş bozulmaya başladı. İlk gecekondular Sanatoryum, Taşocağı ve mezarlık civarında başladı. İlk apartman 1949 yılında yapıldı. Plansız yapılan gecekonduların oluşturduğu semtlerde daha sonra şehir planı uygulandı ve Aktepe gibi gecekondu önleme bölgeleri kuruldu. 1984 tarihinde çıkarılan bir kanunla da gecekondulara tapuları verildi, belediye hizmetleri götürüldü ve ilçe düzenli hale geldi. Keçiören şimdi imar planlarının hemen hemen tamamlandığı, geniş ve planlı yolları düzenli yerleşimi, elektrik, su, kanalizasyon şebekeler ve rahat ulaşımıyla örnek bir ilçedir. GENEL BİLGİLER Keçiören'in Hizmet Alanları 30 Kasım 1983 tarihli ve 2983 sayılı kanunla ayrı bir ilçe haline getirilen Keçiören’in sınırları İçişleri Bakanlığı’nın 13/81 sayılı kararıyla tesbit edildi. Keçiören Belediyesi’nin hizmet alanı büyüklük olarak 58,66 km2’dir. Bağlum’unda Belediyemize bağlanması ile bu alan 156 km2 ye ulaşmıştır. Keçiören Ankara’nın kuzeyinde merkeze 13 km. uzaklıkta, yükseklik olarak 1075 rakıma sahip etrafı dağ ve tepelerle çevrili, yeşili bol güzel bir bölgedir. Keçiören’de yer alan 51 mahallenin %90 nından fazlası çevre yolunun güneyinde yer alırken %10’a yakın bir kısmı ise Bağlum bölgesinde bulunmaktadır. Bağlum; Karakaya, Karşıyaka, Hisar ve Kafkas, Çalseki, Kösrelik, Güzelyurt ve Sarıbeyler olmak üzere sekiz mahalleden oluşurken 19 Mayıs, 23 Nisan, Adnan Menderes, Aktepe, Aşağı Eğlence, Atapark, Ayvalı, Bademlik, Bağlarbaşı, Basınevleri, Çaldıran, Çiçekli, Emrah, Esertepe, Etlik, Güçlükaya, Gümüşdere, Güzelyurt, Hasköy, İncirli, Kavacık, Subayevleri, Kalaba, Kamilocak, Kanuni, Karargahtepe, Köşk, Kuşcağız, Osmangazi, Ovacık, Pınarbaşı, Sancaktepe, Şehit Kubilay, Şenlik, Şenyuva, Şevkat, Tepebaşı, Ufuktepe, Uyanış, Yakacık, Yayla, Yeşilöz, Yeşiltepe, Yükseltepe, mahalleleri çevre yolunun güneyinde kalmaktadır.