Haseki Sıbyan Mektebi

Sıbyan mektebi ise kare ve düz tavanlı bir oda ile, aynı büyüklükte kemerli bir revakla çevrili bir sofadan (ya da hayat) oluşmaktadır. Hayata 5 basamak merdivenle iki yönden çıkılır ve burası açık dershane olarak kullanılır. Hayatın karşısında mektep için özel olarak düzenlenmiş gibi gözüken küçük bir bahçe bulunur. Bahçenin ortasında küçük bir havuz bulunur. Havuzun çarpıcı yanlarından birisi tüm külliye zemininden toplanan suyun çörtenle havuza akmasıdır. Sıbyan mektebinin diğer bir girişi dışarıdandır. Bugün kapalı olan bu girişin çarpıcı bir saçağı bulunmaktadır. Bu kapının medrese ve sıbyan mektebine özel olarak yapıldığı düşünülmektedir. Taş duvar üstüne oturan ahşap konstrüksiyon ön cepheden gelen büyük çatının döndürülerek orijinal bir şekilde bitiş ve saçak oluşturması ile özgün bir detay yaratmaktadır.

Yapının duvarları sokak cephesinde düzgün küfeki taşı, iç tarafta moloz taş, açık dershanenin kemerleri tuğla, kemerlerin bastığı nilüfer çiçeği başlıklı sütunlar granit ve mermerdir. Binanın üstü dört yüzeyli bir oturtma çatı ile örtülüdür. Açık bölümleri yağmurdan korumak amacı ile ahşap çatının sütunlu cepheler üstünde dışarı taşırılması ve enli saçağın dış kapının cephesinde döndürülerek duvara saplanan sundurmaya dönüşmesi kayda değer bir ayrıntıdır. Bu mektebin iki kubbeli ve biri açık, diğeri kapalı iki hacimden oluşan bir 15 yy. tipolojisine dayandığı ileri sürülebilirse de (A. Kuran), anıtsal revakı ve düz tavanlı örtüsü ile tek odalı hayatlı bir evin Sinan tarafından özgün bir yorumu olarak da görülebilir. İstanbul’un basit olduğu derecede güzel sıbyan mekteplerinden biridir.

Sıbyan mektebinin en önemli değerlerinden biri iç mekan tavan kaplamalarıdır. Tavandaki ahşap süslemeler İslam kültürüne özgü ve kaynağı ilk olarak Bursa Camilerinde görülen “kuazi kristalin yapıda” kaplamalardır. Kuazi Kristalin (quasi crystalline structures, bu konuda daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız Orta Çağ İslam Mimarisinde dekagonal ve kuazi kristalin seramikler diye arama yapabilirsiniz, bu konuda en ünlü çalışma Harvard hocaları Peter J. Lu ve Paul J. Steinhardt’a aittir, Decagonal and Quasi-Crystalline Tilings in Medieval Islamic Architecture ) süslemelerin farklı şekilleri (taş süslemeler, çiniler, ahşap bezemeler) Selçuklu mimarisinde ve Özbekistan’daki Timur Hanlığı’nda da görülebilir. Bu son derece kıymetli ahşap kaplamalar (seramik ya da taş bezeme örneklerinde fraktal yapıda süslemeler bulunurken ahşap örnekler daha az bulunmakta ve malzemenin özelliğinden dolayı bunlar daha zor korunabilmektedir, bu nedenle çok kıymetlidir.) daha  biz DF Mimarlıkta rölöve ve restitüsyon çalışmalarını yaparken iyi durumda değildi. Bunun nedeni sıbyan mektebinin çatısındaki kaplamaların bir kısmının olmaması ve bu nedenle çatının su almasıydı. Rölöve sırasında yapının durumu nasıl olursa olsun orijinal hali ile çizilmektedir. (yamuksa yamuk, eksikse eksik ki o tarihteki durum ortaya çıksın, belgelensin) Biz de eksikleri ile çatı kaplamalarını çizdik. Sonra bir pazartesi geldik ki bir daha çizmek gerekiyor, neden derseniz gece birileri kamyonla gelmiş tarihi yapının yanına park edip, tırmanmış ve yapının metal çatı kaplamalarını çalmış.) Hırsızlığı yapanlar yakalanmadı, biz çatıyı tekrar üzülerek çizdik, tavan zamanla daha da su aldı ve yapıda bozulmalar hızlandı.

www.mitademo.com