Kuyruğu Olmayan Tilki (Masal)

Bütün ihtiyatına rağmen, kapana yakalanan Tilki, bir sürü zorlamalardan sonra nihayet, kuyruğunu kapanda bırakmak suretiyel kurtulabildi. Üzerinde, sadece kuyruğunun kökü kalmıştı. Fakat bu manzarayla hemcinslerinin karşısına nasıl çıkacağını düşünmeye başladı. Kendi kendisinden utanıyordu, nerde kaldı, arkadaşlarından...

Derken, bütün cesaretini toplayarak, Tilkiler arasında bir toplantı tertipledi ve onlara, kuyruk kadar müz’iç hiçbir şeyin olmadığını, bilhassa düşman takiplerinde, mesela peşlerinden koşan köpekler varken, kuyruklarının, serbest hareket etmelerine en büyük bir engel teşkil ettiğini ve hele, arkadaşça bir köşede toplanıp tam oturacakları zaman, rahatça yerlerine yerleşmemelerindeki yegane sebebin, gine o münasebetsiz kuyrukları olduğunu, uzun uzun anlattı. Sözlerine nihayet vereceği bir sırada, toplantıdaki tilkilerden en yaşlısı:

“Bütün söylediklerin güzel amma” dedi. “Sen kuyruğunu mecburen kaybetmeseydin, acaba tek süsümüz olan kuyruğumuz için böyle bir tavsiyede bulunur mu idin?”

“Sebepsiz alaka, daima şüpheyi davet eder.”

Jean de La Fontaine