Karınca ile Çekirge (Masal)

Sakin ve parlak bir yaz günü, tarlaların birisinde, bir çekirge, oradan oraya hoplayıp sıçrıyor, sanki saadetini, kainata duyurmak istercesine, sesinin bütün gücü ile, ötüyordu.

Tam o sırada, bir mısır tanesini, yuvasına taşıyabilmek için, kan ter içerisinde ilerlemeye çalışan bir Karıncaya tesadüf etti ve derhal ona seslendi:

“Öyle ıkına sıkına yük taşıyacağına neden gelip de, benimle şarkı söylemiyorsun, aptal karınca!..”

Karınca yürümesine devam ederken cevap verdi:
“Neden olacak, kış için yuvamıza yiyecek taşımaya yardım ediyorum da ondan.”
Sonra hemen ilave etti:
“Tavsiye ederim, sen de benim gibi yap.”
Çekirge, bu doğru söze bir kahkaha atarak:

“Kış nerede.. Biz nerede...” dedi. “Şimdi yaz, ayol... Daha kışa dünya kadar vakit var. Ne diye, daha şimdiden, o kıymetli canımı sıkıntıya sokayım!”

Bu sözlere hiç kulak asmayan Karınca, hummalı çalışmasına, bütün yaz boyunca devam etti.

Nihayet kış gelip çattı. Çekirge, o müthiş soğuk yetmiyormuş gibi, bir de açlıktan ölürken, karıncalar, yaz boyunca oradan –buradan taşındıkları çeşitli hububat tanelerini yiyerek günlerini sefa içerisinde geçirmekteydiler. İşte, Çekirge, açlıktan öldüğü sırada ancak şu hakikati öğrenebildi:

“İhtiyaç günlerine evvelden hazırlanmak, hareketlerin en isabetlisidir.”

Jean de La Fontaine