Davetli Köpek (Masal)

Bir gün çiftçi eş, dostu davet eder evine, Tok köpeği bakar ki bir soydaş aç, ininde; Der ki ona:

-Bu akşam bizde yersin yemeği;
Sofra dolu, beyimin methe değer yemeği.
Göreceksin yemeğin hazır tatlı, tuzlusu, Ferahlatır içini içkilerin buzlusu.
Köpek, hülya içinde der ki:
-Kötü şansım açılır,

Ziyafete koşayım, etten nasıl kaçılır? Yemeklerden geldikçe hoş kokulu bir buğu, Köpek, mutfak içinde sallar cılız kuyruğu. Gözü aşçının gözünde, ağzı hasret bir tada, Ayaklara dolaşır zavallıcık ortada! Görürler ki, soysuzda hududunu var aşma, Bir tekmeyle atılır pencereden yanaşma.

Yediği bir kötekten suratını asarak, Eve doğru çaresiz koşar feryat basarak.
Bir soydaşı der:
-Çıkardın mı ziyafetin tadını?
Seni andık bütün gün gıptayla adını,
Ev sahibi kim bilir ne saygılı, ne kibar, Aşçının da nasıldır, gösterdiği itibar?
Efendili, uşaklı bir istikbal göreni,
Bekler elbet kapıda bir de teşyi töreni!
Köpek, kaşır başını bir yandan da sekerek,

Saçmalayan köpeğe der ki, bir ah çekerek: -Sarhoşluktan törenin baş, sonunu bilemem, Böyle konuk olmayı bir dosta hiç dilemem.

Meçhulümdür, pencere, kapı yara bereden,
Girip çıktım bir yandan, lâkin bilmem nereden!

Jean de La Fontaine