Mihrimah Sultan Medresesi

İstanbul Üsküdar ilçesi, İskele Meydanı’nda Kanuni Sultan Süleyman’ın (1520–1566) kızı Mihrimah Sultan tarafından Mimar Sinan’a 1548 yılında yaptırılmış olan, cami, türbe, sıbyan mektebi ve handan meydana gelen külliyenin bir bölümünü oluşturan medrese külliye ile birlikte aynı tarihte yaptırılmıştır. Medresenin giriş kapısı üzerinde kitabesi bulunmamaktadır. Medresenin on dokuz kubbesi kurşunla kaplı olduğundan Kurşunlu Medrese ismi ile de tanınmaktadır.  

Kaynaklardan öğrenildiğine göre medresenin yapımından sonra devrin ünlü müderrislerinden İmamzade Mehmet Efendi burada ders vermiştir. Onun ardından Şemseddin Ahmet Efendi, Arapzâde Mehmet Efendi, Şah Mehmet Çelebi, Hacı Muradzâde Dursun Efendi, Şeyhülislâm Çivizâde Mehmet Efendi de burada ders vermiştir. Mihrimah Sultan’ın vakfiyesinden öğrenildiğine göre medresede belirli günlerin dışında mazereti olmaksızın öğrenimi terk etmeyecek müderrise günde 50 akçe, öğrenciler arasında en bilgili olanına günde 5 akçe, medresede talebe olan ve mazereti olmaksızın dersi terk etmeyen 14 öğrencinin her birine günde 2'şer akçe, sabah namazından önce kapıyı açarak yatsıdan sonra kapayacak kapıcıya da günde iki akçe ve temizlik işlerine bakan ferraşa günde bir akçe verilmesi şart koşulmuştur.  

Mihrimah Sultan Camisi’nin kuzey yönünde yer alan medrese kesme köfeki taşından yapılmıştır. Caminin avlusuna bakan görkemli giriş kapısının iki yanına birer üzeri stalaktitli mihrabiye yerleştirilmiştir. Giriş kapısı kırmızı ve beyaz mermerlerin alternatifli sıralanması ile oluşmuş yuvarlak kemerlidir. Medrese avlusunun iki uzun cephesine on dört oda yerleştirilmiştir. Bu odaların önünde baklava başlıklı mermer sütunların yuvarlak kemerlerle birbirine bağlandığı, üzerleri kubbeli bir revak bulunmaktadır. Medrese hücreleri kare planlı olup, içlerinde birer ocak ve dolap nişleri vardır. Üzerleri kubbe ile örtülmüştür.  

Medrese avlu girişinin karşısına gelen mekâna kare planlı dershane yerleştirilmiştir. Dershanenin üzerinde kitabesi bulunmamaktadır. Dershanenin üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Dershane beş adet pencere ile aydınlatılmıştır.  

Medrese Cumhuriyetin ilk yıllarında Çocuk Dispanseri ve Ruh Sağlığı binası olarak kullanılmıştır. Günümüzde özel bir tıp merkezidir.