Ramazanoğlu Türbesi

İçeride yüksek kasnaklı, yüksek bir kubbenin azamet kazandırdığı türbenin içinde duvarlar çinilerle kaplanmıştır. İçeride 3 sanduka vardır. Bu sandukalar Ramazanoğlu Halil Bey, ve Piri Paşa'nın oğullarından Mehmet Bey ve Mustafa Bey'e aittir.

Ulu Camiye bitişik yapıldığı halde onunla organik bir bütünlük arz etmeyen, Selçuklu türbelerinin birçoğunun aksine Ulu Camii Türbesi eklentisi hâlinde, harimin doğusunda yapılmıştır. Eser, 5, 50x6, 10 m. ebadında bir alanı kaplamaktadır. Türbe, üzeri kubbeyle örtülü içinde sandukaların bulunduğu bir üst mekânla kuzeyde bir mihrâbiyesi bulunan ve çapraz tonozla örtülmüş olan bir giriş bölümünden meydana gelmektedir. Bu giriş kısmı bir ara kapıyla harime, bir kapıyla da türbeye bağlanmaktadır.

Doğu duvarında ise bir pencere yer almaktadır. Daha kuzeyde mukarnas başlıklı dört sütun üzerine inşa edilen sundurma, beşik tonozun yarı çapraz tonozla dikine kesilmesiyle hâsıl olan ahşap bir örtüyle kaplanmıştır.

Ulu Cami türbesinin harimdeki mihrap önü kubbesine benzer bir şekilde yapılan çokgen kasnaklı ve üçgen intikalli sivri kubbesinin, on iki kenarının her birisine revzen (renkli cam) pencere konulmuş olup, mihrap önü kubbesinin aksine siyah taşa yer verilmemiştir.
Cami duvarı ile aynı kalınlıkta olan (1, 10 m.) türbe duvarları, sarımtırak taşlarla yapılması sebebiyle harimin kıble duvarından farklıdır. Keza birincisinin aksine ortaları kaba, etrafı ince yontulmuş taşlarla değil de tamamı ince yontulmuş taşlarla yapılması sebebiyle de farklılık arz etmektedir. Bu husus türbe ile harimin 3-5 yıl gibi Bir arayla yapıldığını göstermesi bakımından önemlidir.

İçeride yüksek kasnaklı, yüksek bir kubbenin azamet kazandırdığı türbenin içinde duvarlar çinilerle kaplanmıştır. İçeride 3 sanduka vardır. Bu sandukalar Ramazanoğlu Halil Bey, ve Piri Paşa'nın oğullarından Mehmet Bey ve Mustafa Bey'e aittir.

Sandukaların üzerleri 16, yüzyla tarihlenen çinilerle kaplanmıştır. Sandukaların baş kısmında çiniye işlenen kitabeleri vardır. Yazıların hepsinin aynı karakterde olması, yazıtlarının hepsinin 1552 Mart'ından sonra yazıldığı göstermektedir.

Çini ile kaplanan türbe örneği Bursa Yeşil Türbe dışında Anadolu'da pek örneği yoktur. Bu uyguluma Orta Asya'da yoğunlukla kullanılmış ve Adana'da bu uygulama ile Orta Asya türbelerine bir gönderme yapılmıştır.